OKUMA BAYRAMI

Gülerken ağlamak, düşünürken öğrenmektir tiyatro. Bazen içindeki tüm enerjiyi, bazen bütün öfkeyi, en önemli detayları seyirciye sunmak, kendini özgürlüğe ulaştırmaktır. İçindeki ışığı dışa vurmaktır, dans etmek. Bu amaçla yola çıkıp minicik bedenlerdeki kocaman yüreklerle Okuma Bayramı’na hazırlandık.

Kendi yaratıcılığımızla farklı bir kimliğe bürünmeye çalıştık. Daha kelimeleri doğru telaffuz etmeyi yeni öğrenen öğrencilerdeki o jestler, mimikler, estetik görülmeye değerdi. Kimi pandomim, kimi dans, kimi dram...

O heyecanları, en güzelini yapma çabaları; gelecekte ne kadar sorumluluk sahibi bireyler olacaklarının göstergesiydi. Kuliste titreyen eller, ya hata yaparsam diye ağlayarak bakan gözler... Bir öğretmen için en büyük gururdur, kendi emeğinin meyvesini görmek. Eli kalem tutmakta zorlanan öğrencisinin elleri ile seyirciyi selamlaması ve yüzündeki mutluluk paha biçilemezdi.

Yaptıkları kusursuz gösterilerle adeta velilere parmak ısırtan öğrenciler okuma ve yazmayı öğrendiklerini herkese gösterdiler. Bu yıl okula yeni başlayan öğrencilerin gösterileri bazen güldürürken bazen de velileri gözyaşlarına boğdu. Tereddütle çıkılan yolda bu kadar kısa sürede öğrencilerin hem okuma yazma öğrenmesi hem de bayrama hazırlanması tüm velileri şaşkınlığa uğrattı. Velilerin heyecan, şaşkınlık ve hayranlıkla izlediği, halk oyunlarından İngilizce ve Türkçe drama gösterilerine kadar her şey mükemmeldi. Velilerin tam not verdiği gösteriye ilgi çok büyüktü. Öğrencilerin hepsine özel hazırlanan, kendi isimlerinin olduğu kendi hikayesinin anlatıldığı “Ben Okuyorum” kitabı ve okuduklarını temsilen elma şekerleri hediye edildi.

tr_TRTurkish